ASİMETRİK TEORİ’YE GİRİŞ

Asimetrik teori (AT), gerçek hayat problemlerinin çözümüne, ancak o problemin alt boyutlarının dikkatli bir şekilde belirlenmesinden sonra ve bu alt boyutların problemin çözümüne ne ölçüde katkıda bulunduğuna karar verildikten sonra ulaşılabileceğini öne sürer.

Beklendiği gibi, bu, problemin ve alt boyutlarının kapsamlı bir şekilde gözden geçirilmesini gerektirmektedir. Örnek olarak saç dökülmesi problemini ele alalım. Saç dökülmesi sorununun ancak saç köklerini besleyici olarak destekleyen doğal yağlar/serumlar ile çözülebileceği insanlar tarafından çoğunlukla düşünülmektedir. Ancak AT’ye göre bazı önemli unsurları doğru miktarlarda bir araya getirmeden saç dökülmesi sorunu çözülemez. Bunu yapabilmek için sorunun olası kaynakları detaylı bir şekilde analiz edilerek tespit edilmelidir. Saç dökülmesi örneğinde sorunun çözümü için daha az stresli bir yaşam, dengeli beslenme, doğal yağlardan destek, saç serumlarından destek, kaliteli saç şampuanından destek, biraz zaman ve sabır gerektiğini söyleyebiliriz. Bunlar aşağıdaki Şekil 1’de gösterilmektedir.

Şekil 1. Asimetrik Teoriye Göre Saç Dökülmesi Probleminin Alt Boyutları

Şekil 1’de görüldüğü gibi saç dökülmesi sorununun çözümü tek boyutlu değildir. Bazı alt boyutları vardır. Asimetrik teori, bu sorunun ancak bu tür alt boyutların denkleme doğru miktarda eklenmesiyle çözülebileceğini öne sürer. Saç dökülmesi örneğinde stres düzeyi, çözüme en fazla etki eden alt boyut olarak gösterilmektedir. Bu, stres düzeyi ustaca yönetilmeden, diğer tüm alt boyutlar doğru miktarda bir araya getirilse bile sorunun çözülemeyeceği anlamına gelebilir. Benzer şekilde, alt boyutun önerilen çözüm üzerindeki ağırlığına bağlı olarak, stres düzeyi yönetilse, sağlıklı bir diyet uygulansa bile sabırlı olmamanın bile başarısız olabileceği anlamına da gelebilir.

AT’ye göre, her bir alt boyut da dikkatlice incelenmeli ve iç denklemleri de oluşturulmalıdır. Örnek olarak doğal yağlar alt boyutunu ele alalım. Diyelim ki saç büyümesini desteklemek için doğru doğal yağlar kullanılıyor. AT’ye göre sadece doğru yağ desteğini seçmek de yeterli olmayacaktır. Problemin bu kısmı da asimetrik olarak detaylı olarak incelenmelidir. Örneğin sadece gece veya yemeklerden sonra kullanılması gereken yağlar olabilir mi? Veya saç büyümesinin ilk aşamalarında baştaki minik tüyleri özel olarak uyaran bazı yağlar olabilir mi? Veya saç büyümesinin sonraki aşamalarında saç büyümesini destekleyecek bazı yağlar olabilir mi? Bu nedenle, tüm bu ayrıntılar dikkatlice düşünülmelidir. Sonuç olarak, saç dökülmesi probleminin yağ alt boyutunu, yağı uygulama zamanı (sabah, gece), yağın türü (acı badem, argan, hint yağı vb.), işlevi (stimülatör, kıvam arttırıcı), uyum (Ne, ne ile iyi gider) ve kişisel özellikler gibi alt boyutlara ayırabiliriz. Bu sayede günün hangi saatinde hangi yağ kombinasyonunun hangi kişi için iyi gitmesi gerektiğine karar verilebiliriz. Tedavinin kişiye özel olması ve özgün olması gerektiğinden, kişisel özellikler alt boyut olarak buraya eklenebilir. Örneğin, kişinin biotin seviyesi yüksekse, biotin oranı yüksek bir tedavi o kişi için işe yaramaz. Bu nedenle kişisel özellikler, diğer alt boyutların ince ayarının yapılabileceği ana alt boyut olabilir. Şekil 2 bu örnek durumu göstermektedir.

Şekil 2. Saç Dökülmesi probleminin Doğal Yağlar alt boyutunun alt boyutları

Bu sadece bilimsel olmayan bir örnek olduğundan, Şekil 2’de gösterilen seviyeler bazı profesyonellere anlamlı gelmeyebilir, çünkü alt boyutların etki seviyeleri ancak bilimsel çalışmalar veya gözlemler sonrasında belirlenebilir. Ne kadar çok ayrıntı dikkate alınırsa, çoğu durumda o kadar iyi çözüm geliştirilebilir. Ancak bu yaklaşım bazı durumlarda pratik olmayabilir. Pratiklik her zaman masada olmalıdır. Bir konudaki varyansı %65’ten fazla açıklayan (istatistiksel araştırmalarda kabul edildiği gibi) 5 veya 6 baskın değişken bulmak çoğu sorunu çözmek için yeterli olabilir.

Bir problemin alt boyutları yeterince çalışıldığında ve sonuç olarak katkı düzeyleri belirlendiğinde, problemin çözümüne yönelik özgün bir anahtar elde edilmiş demektir. Şekil 3, AT’nin bu Anahtar Metaforunu göstermektedir.

Şekil 3. Asimetrik Teoride Anahtar Metaforu

Bilindiği üzere her kilidin kendine özgü bir anahtarı vardır ve her anahtar benzersiz bir kombinasyonda kesilmiş kavislerle tasarlandığından benzersizdir. Bu nedenle, anahtar metaforu, Asimetrik Teori’nin özünde yer alır, çünkü AT, her gerçek yaşam problemini benzersiz olarak görür ve her problem için nihai çözüme ulaşmak için benzersiz bir anahtarın yaratılması gerektiğini önerir.

Advertisement
%d bloggers like this: